Prof. Dr. Haluk Külah

1996 yılında Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olan Prof. Dr. Haluk Külah, Prof. Dr. Tayfun Akın danışmanlığında aynı bölümde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra; 1998 yılında, University of Michigan'a gitti. Bu üniversitede MEMS alanında altı yıl çalıştıktan sonra ODTÜ'ye döndü. 2004 yılından bu yana araştırma konularını savunma sanayii projelerinden biyomedikal alanına çevirerek biri çip-üstü laboratuvar sistemleri geliştirilmesi (Örneğin, insandan kan örneği alıp içinden kanser hücrelerini ayıklayarak, bunları sayacak, ölçecek sistemlerle kanserde erken tanıyı mümkün kılmak.), ikincisi çip üzerinde hareket vasıtasıyla enerji üreten sistemler (enerji üreteçleri) olmak üzere temel olarak iki konuya odaklandı.

 


Neden sekiz adet kanal yapısı? Şu anki koklear implant teknolojisi 10 kHz'lik banttan sekiz tane temel frekansı seçiyor, onun komşuluklarını da katarak genişletebildiği kadar genişletiyor ve bu sayede duyma sağlıyor. Dolayısıyla şu anki teknolojinin söylediği şu; eğer sekiz kanal yaparsak bugün standart bir koklear implantın kapladığı ses bandını kaplayabiliriz. Bu teknolojinin şöyle bir avantajı var: Bugün için 8 kanalın buraya sığması mümkün ama çip teknolojisi ilerliyor, eskiden bir tane çipin içerisine koyabileceğiniz transistör sayısı 100- 200 iken bugün milyonlarca koyabiliyorsunuz. Aynı şekilde bugün aynı alana koyabildiğiniz sekiz tane cantilever varken, belki bundan 10 sene sonra bunun sayısı 20 hatta 30'a çıkabilir. Yani bu gelişmeye açık bir teknoloji; belki 20 sene sonra 20-30 tane kanal (cantilever) sığdırıp, daha iyi duyma sağlanabilir. Ama sekiz kanal şu an doktorların bize söylediği kadarıyla yeterli.